
Lidya Nasman Hikayeleri
By Lidya Nasman

Lidya Nasman HikayeleriDec 09, 2020
00:00
23:12

Neden Dünyadasın?
Sence o kadar kötü bir çağda mı yaşıyoruz? Yoksa aslında dünya hiç bu kadar yaşanılası bir yer olmamıştı da bizim haberimiz mi yok?
Dec 09, 202023:12

Buz Beyazı Gölgeler
Topraktan gelip toprağa döneceğimizi bilmemize rağmen, denizlerin ve gökyüzünün mavisine, ağacın yeşiline özeniriz de hiçbirimiz bize hayat verenin rengine bürünmeyi aklımızdan bile geçirmeyiz.
Dec 07, 202010:13

Yalnızlık Değil, Merdümgiriz
Merdümgiriz Farsça kökenli bir kelime olmakla birlikte, insanlardan kaçan, kalabalıktan hoşlanmayan kimse olarak açıklanır. Benim için insanlardan kaçmak yalnızlıkla eş anlamlıyken, bir çoğumuzun ise korkulu rüyasıdır.
Peki bu dünyaya yalnız geldik ve yalnız göçecekken bu korkunun sebebi nedir?
Peki bu dünyaya yalnız geldik ve yalnız göçecekken bu korkunun sebebi nedir?
Jul 09, 202004:07

Büyüklere Masallar
Bir varmış bir yokmuş. Kral ve kraliçenin yönettiği bir ülkede çok mutlu insanlar, barış ve huzur içinde yaşıyorlarmış. Mevsim hep ilkbahar olduğundan mahsuller bereketli, toprak hep canlıymış. Bir gün şiddetli bir fırtına çıkmış, her şeyi yerle bir etmiş; mevsim kışa dönmüş, soğuklar baş göstermiş, kıtlık başlamış. Halk yiyecek ekmeği bile zor bulur olmuş. O sırada sarayda her gece şölenler düzenlenmeye ve eğlenceye devam edilmiş, çok sevdikleri kral ve kraliçeleri halkını hiç önemsememiş ve bolluk içinde yaşamaya devam etmiş. Bu durumdan rahatsız olan birkaç kişi, ülkenin büyücüsüne gitmiş, durumu anlatmış. Büyücü halkın zenginleşmesini sağlayabileceğini, saraydaki tüm altınları bir gecede halka bölüştürebileceğini söylemiş. Yalnız tek bir şartı varmış; bolluk içinde yüzmek isteyenler bunun karşılığında tüm duygularından vazgeçecekmiş. Artık ne sevebilecekler, ne üzülebilecekler ne de özlem duyabileceklermiş. Kabul edenlerin o gece kapısının önüne bir sepet koymalarını istemiş. İçine de altınların onlara ne hissettireceğini yazdıkları bir kağıt bırakmaları gerekiyormuş. Büyücü işini şansa bırakmadan insanların en çok ihtiyaç duydukları duyguları yok etmeye kararlıymış.
Jun 26, 202009:08

Yeni Dünya
Hayat sizi üzmesin; çünkü siz en iyisine layıksınız!
“Dünya inandıklarını körü körüne savunmak için doğru bir yer değil,” diyordu okuduğu kitap. Eğer bu sabah olanlar tüm hayatını alt üst etmeseydi yazarla asla aynı fikirde olamazdı. Bir insanın savunduğu doğruları olmalıydı. İnandıkları uğruna savaşmalı, fikirlerini sonuna kadar savunmalıydı. Aksi ona göre kaypaklıktı. Ama yalnızca sekiz saniyede tüm doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kendi gözleriyle görmemiş miydi?
“Dünya inandıklarını körü körüne savunmak için doğru bir yer değil,” diyordu okuduğu kitap. Eğer bu sabah olanlar tüm hayatını alt üst etmeseydi yazarla asla aynı fikirde olamazdı. Bir insanın savunduğu doğruları olmalıydı. İnandıkları uğruna savaşmalı, fikirlerini sonuna kadar savunmalıydı. Aksi ona göre kaypaklıktı. Ama yalnızca sekiz saniyede tüm doğru bildiklerinin yanlış olduğunu kendi gözleriyle görmemiş miydi?
Jun 25, 202022:17

Ruh Molekülü
Benim adım DMT, bazılarınız bana “Ruh Molekülü” der. Aslında basit bir hormonum. Ama size yapabileceklerimi hayal bile edemezsiniz. O yüzden hayal gücünüzü zorlamak yerine aranızdan birini seçeceğim ve kendisini Mesih ilan edişini zevkle izleyeceğim. Önce kısaca sizlere kendimden bahsedeyim; DMT yani dimethyltryptamine, ismimden pek hoşnut değilim. Bana Ruh Molekülü derseniz sevinirim. Çünkü bazı filozoflara göre ben, beyninizin ruhunuzla birleştiği yerdeyim. Bana ulaşmak isterseniz uykunuzda ve doğumunuzda sizinleyim. Ölümü göze alabilirseniz o anı da birlikte unutulmaz kılabiliriz. Benimle buluştuğunuzda zaman algınızı kaybedebilir, tüm evrenle birleşebilir ve hatta kendinizi Tanrı bile zannedebilirsiniz. Neyse kendimi çok övmeden biraz daha bilgi vereyim.
Tabii ki bu kadar eşsiz ve ulaşılmaz değilim. Beni bazı bitkilerden elde edip uyuşturucu olarak kullanan insanların varlığını da bilirim. Daha çok bilgi isterseniz Şamanları incelemenizi tavsiye ederim.
Tabii ki bu kadar eşsiz ve ulaşılmaz değilim. Beni bazı bitkilerden elde edip uyuşturucu olarak kullanan insanların varlığını da bilirim. Daha çok bilgi isterseniz Şamanları incelemenizi tavsiye ederim.
Jun 24, 202011:52

Beni Görüyor Musun Madam Şololo?
Bu, aslında hepimizin hayatını değiştiren kişiyi bulmasının hikayesidir. Kimliğimizi oluşturabilmek için çabaladığımız ve başkalarını örnek aldığımızın farkında bile olmadığımız yılların hikayesi… Düşünün; çocukken en çok kimden etkilenmiştiniz? Beyninize kazınmış, sizi takip eden cümle neydi? Benimkisi şuydu: “İyi ki insanların da köpekler gibi kuyrukları yok. Eğer olsaydı, kimseye onu seviyormuş gibi davranamazdık. Kuyruk sallamadığımız her an gerçek hislerimizi ele verirdik!”
Jun 24, 202018:39

Doğa'dan 1 Yeni Mesaj
Doğa'dan 1 Yeni Mesajınız Var!
Bir iki üç tıp!
Hepiniz susun! Hatta beyninizi susturun! Hiç düşünmesin. Bugüne kadar öğrendiği her şeyi unutun gitsin. Bedeniniz yavaş yavaş erisin, kaybolsun. Varlığınız tüm evrende unutulsun.
Sanki hiç yokmuşsunuz gibi susun; hiç var olmamışsınız gibi yok olun! Ne bir fikir kalsın geriye ne de bir iz! Evrende yer kaplamamacasına yok olun! Ne toprağa karışın ne de bir ağaca can verin. Yalnızca gidin.
Nihilizmin öncüsü olun demiyorum; gerçekten yok olun! Düşünceleriniz, yarattıklarınız, inşaa ettikleriniz, yazdıklarınız, çizdikleriniz, ürettikleriniz; ne varsa hepsini yanınızda götürün giderken! 21 gram ağırlığındaki ruhlarınızı bile bavulunuza koyun! Bulamazsanız bir ruh satın alın kendinize. Ama ne pahasına olursa olsun bu yolculukta lütfen bir adet yanınızda bulundurun.
Ben sizden kurtulmadan siz kendinizi imha edin. Zararınızı karşılamayacak faydalarınızı da toparlayın giderken; ardınıza bile bakmayın! Bugüne kadar varlığınızla harcadığınız zamanı kendinize bölün, nefretinizden sevginizi çıkarın. Sonra insanlığınızı toplayın; bunu bir de geçmişinizle çarpın. Geriye kalan iyiliklerinizin sağlamasını yapın. Çıkan sonucu bile bana bırakmayın. Sevgi kırıntınızı, geçmişinizi, vicdanınızı, samimiyetinizi ve hatta beni iyileştirmek için harcadığınız zamanı bile çantanızın ön gözüne koyun. Lazım olma ihtimaline karşı kolay ulaşılabilir bir yerde bulundurun. Ama lütfen alın, yanınızda götürün. Matematiğini bozduğunuz doğaya; varlığınızla sonsuz bilinmeyenli denklemler bırakmadan yok olun. Sıfır olun. Başlangıcı bana bırakıp sadece yokluğu temsil edin. Her şeyi sıfırdan başlatmam için bana yokluğunuzun yeteceğini bilin. Mutlak değerlerinizi de alın ve gidin!
Siz olmadan ne kadar çabuk iyileşeceğimi, yaralarımı sarmam için yalnızca yokluğunuzun yeteceğini artık anlayın ve beni rahat bırakın. Hatta bavulunuzu bile sizin için ben hazırlayayım. İçine yalnızca ihtiyacınız kadarını koyayım. Fazla ağırlık taşımanıza engel olayım. Siz beni hiç düşünmediniz; ama ben hala bir anayım!
Lütfen giderken bir veda mektubu bile bırakmayın. Sizden sonra gelenler yaşadığınızı hiç bilmesinler. İyiliği, sevgiyi, merhameti ve vicdanı bırakın benden öğrensinler. Sıfırdan başlasınlar. Ne tümdengelsinler ne de tümevarsınlar. Ama geç olmadan lütfen artık gidin. Hazır mısınız?
1 2 3 Tıp!
Bir iki üç tıp!
Hepiniz susun! Hatta beyninizi susturun! Hiç düşünmesin. Bugüne kadar öğrendiği her şeyi unutun gitsin. Bedeniniz yavaş yavaş erisin, kaybolsun. Varlığınız tüm evrende unutulsun.
Sanki hiç yokmuşsunuz gibi susun; hiç var olmamışsınız gibi yok olun! Ne bir fikir kalsın geriye ne de bir iz! Evrende yer kaplamamacasına yok olun! Ne toprağa karışın ne de bir ağaca can verin. Yalnızca gidin.
Nihilizmin öncüsü olun demiyorum; gerçekten yok olun! Düşünceleriniz, yarattıklarınız, inşaa ettikleriniz, yazdıklarınız, çizdikleriniz, ürettikleriniz; ne varsa hepsini yanınızda götürün giderken! 21 gram ağırlığındaki ruhlarınızı bile bavulunuza koyun! Bulamazsanız bir ruh satın alın kendinize. Ama ne pahasına olursa olsun bu yolculukta lütfen bir adet yanınızda bulundurun.
Ben sizden kurtulmadan siz kendinizi imha edin. Zararınızı karşılamayacak faydalarınızı da toparlayın giderken; ardınıza bile bakmayın! Bugüne kadar varlığınızla harcadığınız zamanı kendinize bölün, nefretinizden sevginizi çıkarın. Sonra insanlığınızı toplayın; bunu bir de geçmişinizle çarpın. Geriye kalan iyiliklerinizin sağlamasını yapın. Çıkan sonucu bile bana bırakmayın. Sevgi kırıntınızı, geçmişinizi, vicdanınızı, samimiyetinizi ve hatta beni iyileştirmek için harcadığınız zamanı bile çantanızın ön gözüne koyun. Lazım olma ihtimaline karşı kolay ulaşılabilir bir yerde bulundurun. Ama lütfen alın, yanınızda götürün. Matematiğini bozduğunuz doğaya; varlığınızla sonsuz bilinmeyenli denklemler bırakmadan yok olun. Sıfır olun. Başlangıcı bana bırakıp sadece yokluğu temsil edin. Her şeyi sıfırdan başlatmam için bana yokluğunuzun yeteceğini bilin. Mutlak değerlerinizi de alın ve gidin!
Siz olmadan ne kadar çabuk iyileşeceğimi, yaralarımı sarmam için yalnızca yokluğunuzun yeteceğini artık anlayın ve beni rahat bırakın. Hatta bavulunuzu bile sizin için ben hazırlayayım. İçine yalnızca ihtiyacınız kadarını koyayım. Fazla ağırlık taşımanıza engel olayım. Siz beni hiç düşünmediniz; ama ben hala bir anayım!
Lütfen giderken bir veda mektubu bile bırakmayın. Sizden sonra gelenler yaşadığınızı hiç bilmesinler. İyiliği, sevgiyi, merhameti ve vicdanı bırakın benden öğrensinler. Sıfırdan başlasınlar. Ne tümdengelsinler ne de tümevarsınlar. Ama geç olmadan lütfen artık gidin. Hazır mısınız?
1 2 3 Tıp!
Jun 23, 202003:04